Cumartesi, Şubat 27, 2010

YALNIZ

birden bire bir cukura takılır düşersiniz
elinde bir kazmayla en yakınınız dikilir karsınıza
kahkahalarla
gözlerinde ki ışıltıyla.
caresiz kalkar iter bir kenara devam edersiniz
kimse
hiç kimse dindiremez o acıyı
en yakınınızın ihaneti
onun keşmekeşliği
sizi kanatmıstır
durduramazsınız
hayat damarlarınızdan birini vurmustur

günlerce ağlar
anılara gömülür titrer
onu hatırlar
vazgecersiniz her seyden
herkesden....

kamcı olur size
akıllanmanızı saglar
artık kimseye güvenmez
dost gözüyle bakmazsınız
herkes bir cıkar peşinde
herkes uckurunu elinde...

vazgecer yalnız yürürsünüz artık bile bile. kısa da olsa gercek bir tebessümle...

Cuma, Şubat 26, 2010

SON DUMAN

istemsizce yaklaşmak ölüme sarılmışken kanatırcasına aslında bir hiç olduğunu anlamaktan gülümsetici. birazcık ondan birazcık bundan alıp tanrılaştırdığı adamı unutamaması durumu kısaca. ve yalanların mitoz bölünmesi katlanarak çoğalmazı. sessizce ölüme yürüyüp bir sigara yakmaktan başka bir carenin olmaması. ve son dumanı üfleyip atlamak karanlığın kucağına...

8 HARF

birden düşürdün işte şüpheyi içime. her harfinle. özlem duyduğun geçmişinle. terk edilmişliğin verdiği acıyı belli ederek düşürdün...
bilmem cok mu şüpheciyim ama öyle değil sanki, sen evet sende var bir şeyler acaba diyorum bu kadar basit mi her şey canımı acıtıyor birkac zamandır belli etmiyorum edincede sen geciştirip konular acıyorsun yeni yeni..
acaba cok mu şüpheciyim yoksa! yoksa haklı mıyım...
eğer yapıyorsan bana buu sadece hoşçakal derim
tek bir cümle ve 8 harf.

-um,,,,-sun

seviyor-um
geçmişsiz, ansız
zamansız
seviyor-um
düşünmeden
sorgu sual etmeden

seviyor-sun
gecmişinle, her anıyla
o'nun zamanıyla
seviyor-sun
düşünüp o'nu
sorgu suale boğup

kaybediyor-um
çünkü gidiyorsun
duruyor gibi gözüksende
kaybediyor-um
biliyorum kazanmadım hiç
kazandın desende

kaybediyor-sun
çünkü gitti
hiç durmasanda kalbinde
kaybediyor-sun
biliyorsun anlıktı her şey
hep sürecek desede

BERAT

berat ımı aldım sultanımdan
bir yetkim
gücümü elde ettim

berat ımı sundum insanlara
eğildiler
alkış içinde kaldım

berat ımı bildim anlattım
artık biraz paçalı
biraz fiyakalıydım

berat ıma baktım
hiç doymadım
hep yandım o'na yandım

berat ımı süzdüm
bir an uyukladım
yoktu
teşrif i sükun kalmamıştı
gidiyordu emkleyerek koştum
çok koştum
öyle büyüktü adımları

kaç güneş

kaç güneş batırdın onunla
kaç güne uyandın
kaç çiçek tarlası sundun
o'na.

kaç seferilik yaşadın
kaç gülümseme doğurdun duygularıma
aldatmaya
kandırmaya mı geldin
sanırım becerdin.

kaç şemsiyeyi delmiş gözyaşların
ne kadar kolay dökülmüşler
her seferinde bir şey onu hatırlatmış.

kendine hazırlarken oyunu
benide tadımlık katmışsın araya
zehirleşmişim, acılaşmışım
küçücük bedeninde
kocaman yüreğinle
hiç sevmemişsinya ona yanarım...

SEVMİŞ HEP SEVMİŞSİN SEN

aldatma kalbini
gitse de bir gün
yaşa aşkını
sev hep sev sen

gömme toprağa incitme
kırma fidanını
devşirme...
yaşat onu içinde
sev hep sev sen

kısacıksa görüntü
kazı gözlerine
kör et, bilme
tası onu yüreğinde
sev hep sev sen

bilmeden konuş
anlamadan dinle
umursamadan anlat
umursamadan yudumla geçmişi...

belli ki bunu yol edinmişsin kendine. belli ki anlatamaz olmuşsun. onunl, bununla, BENİMLE uyuşmak istemişsin.
ölümüne. ölüme varan bir senaryo yazmışsın. kendin kadar beni kanatmış, kendin kadar beni düşünmemişssin.
buğulu gözlerde hep bir fotograf, hep bir anı yaşamışsın.
dediğim gibi hiç unutmamış

SEVMİŞ HEP SEVMİŞSİN SEN...

Perşembe, Şubat 25, 2010

bilmem kaç kişiyi

bilmem hatırlatır mı gülümsemem bir seyler
hatırlamak gecmişe dönmektir
bazen bir anlık
bazen uzun bir zaman
özlersin pişman olursun
başka bir sey olmaz
önüne bakmayı bilmezsen
daha da önünde pişman olacagın
yaralar acarsın bedenine,ruhuna
bilmem kaç kişiyi seversin
bilmem kaç kişiyi özlersin
bilmem kaç kişiyi ...

kimse bilmez
kimse anlamaz
kendi içinde yaşarsın
kanatırsın
deşersin
her şeyde boşalır geçmiş gözlerinden
saklarsın
anlsılmaz sanırsın
nafile
anlasılırsın.